“Birisinin ölmesini umarsızca istiyorsan, senin için birinin hayatı o kadar basitse bir klavye uzaklığındaysa, sende ölmeyi hak ediyorsundur. Böylece dünyada ne kadar kötülük olsa da sadece iyilikle karşılık veren insanlar kalır.” (Black Mirror, Hated in The Nation) Toplumlar, kurallar dahilinde mi yaşamalılar? Eğer yaşayacaklarsa bunun belirleyici unsuru ne olmalı? X bir birey sırtını dayayarak yaşadığı…
“…İnsan yaşamayı öğrenmeli. Bunun için her gün alıştırma yapıyorum. En zor olan kim olduğumu bilmemem. Bu nedenle bir kör gibi ilerliyorum. Eğer birisi beni olduğum gibi severse, belki o zaman kendimi kabul edebilirim. Ama bu olasılık şuan oldukça uzak görünüyor.” (Autumn Sonata, Ingmar Bergman) Toplumlar, birlikte daha iyi bir yaşam sürdürmek için belirli kurallar…
Çıkarlar söz konusu olduğunda insanlar en iyi çıkarı elde edebilmek için elinden gelenin en iyisi neyse onu yapmaya çalışırlar. Belki vicdanınız sizi bir nebze de olsa alıkoymak ister ama bir kere başlayınca bazı şeyler yokuş aşağı gider ve olaylara istesen de istemesen de hız vermiş olursun. Bu durumda her kişinin kendi potansiyeli vardır. Buna…
Hayatımızın her noktası kararlarla doludur. Her gün fark etmeden birşeyler için kararlar alırız. Bu kararlar belki gündelik hayatımızda, geleceğimiz veya radikal birer kararda olabilir. Kötü bir karar seni kısa bir süre etkileyebilir ya da hayatının gelecek zamanlarınıda etkileyen bir unsur olarak kalabilir. Yanlış bir zamanda alınan yanlış bir karar senin hayatının kalan zamanınında yer…
Gün içinde yaşadığımız olaylar yüzünden tecrübelerimize bağlı olarak duygusal durumlarında etkisinde kalarak saçmaladığımız görülür. Size göre sabah ama annenize göre öğlen saatinde sizi uykudan kaldırıp bakkala ekmek almaya göndermesi ve o anki bulunduğunuz duruma bağlı olarak yersiz saçmaladığımız gibi mesela. Çünkü sana göre ekmek alınacak ama bu ekmeği almak zorunda olan bu saatte bu…
